Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı öğretim izlencesini onaylamasıyla eğitimdeki en gerici adımı atarken, mesleki ve teknik eğitimde de piyasacı anlayışı arttırmaya çalışıyor. Bakanlık mesleki ve tekinik Anadolu liseleri ve Meslek Eğitim Merkezleri’nin (MESEM) izlencelerinde de değişikliğe gidiyor. Bakanlığın çalışmalarını 2025’e kadar tamamlamayı hedefliyor. Bu kapsamda; Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’nün veri çalışmlarına başladığı, öğretmen ve işverenlerden görüş aldığı iddia edildi.

İŞVERENE ÖZEL ANKET

Müdürlük veri çalışmlarında beceri eğitimi kapsamında işyerlerini ziyaret eden öğretmenlerin işverenler arasında da anket yapmasını istiyor. Anket kapsamında da işverenlere, işyerlerinde çalışan öğrencilerin “öne çıkan mesleki yeterlilikleri”, “geliştirilmesi gereken mesleki yeterlilikleri”, “öğretim izlencesinde geliştirilmesi gereken yerleri” sorduğu öğrenildi.

KALKINMA PLANINDA VARDI

AKP, mesleki ve teknik eğitimin işgücü piyasasına uygun olarak geliştirilmesini de On İkinci Kalkınma Planı’na eklemişti. Planda mesleki ve teknik eğitimin piyasayla eşgüdümünün sağlanması için şu hedefler konmuştu:

“. Mesleki eğitimde ders seçimi dâhil karar alma süreçlerine özel sektörün ve ailelerin katılımı sağlanacaktır.

. Mesleki ve teknik eğitimde özel sektörle işbirliği artırılacaktır.

. İşgücü piyasası ile mesleki ve teknik eğitim arasındaki uyumun geliştirilmesi için gençlerin işgücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda tercih yapmaları sağlanacak, yönelimin sağlanması için çeşitli teşvik mekanizmaları uygulanacaktır.

. Özel sektörle işbirliği içerisinde mesleki ve teknik eğitimde bölüm ve alan bazında ihtiyaç planlaması yapılarak bölgesel ve sektörel düzeyde beceri ihtiyaç haritası çıkarılacaktır.”

‘İŞÇİSİN SEN, İŞÇİ KAL’

Söz konusu öğretim izlence değişikliğini Cumhuriyet’e değerlendiren Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay, AKP iktidarının eğitimi sadece gerici değil, aynı zamanda piyasacı bir anlayışla geliştirmeye çalıştığını söyledi. “Gericiliği ve piyasacılığı yarışır durumda bu iktidarın” diyen Özbay, “Meslek liseleri, bakanlığın çocuk işçi bulma kurmuna dönüştüğünün göstergesidir. Burada hem piyasaya ucuz işgücü sağlamak, aynı zamanda toplumun büyük bir kesimini inançlar üzerinden istismar etmek hedefleniyor. Bu yapılan da bunun kanıtı niteliğinde. Bu konuda etki edilecek en birincil grup yoksul ailelerin çocukları. Bakanlık, yoksul ailelerin çocuklarına ‘Sen yoksulsun. İşçisin sen, işçi kal’ diyor. Kamusal bir sorumluluğa sahip olmadıklarını, cumhuriyet kurumlarını adeta işletme mantığı ile yürüttüklerini kanıtlar niteliktedir” ifadelerini kullandı. 

‘İŞVERENLERE SERMAYE AKTARILABİLİR’

Eğitimci Nurcan Korkmaz, eğitimin bir taraftan gerici, bir taraftan da piyasacı anlayışla geliştirildiğini belirtti. Korkmaz, “Mesleki eğitim piyasanın ihtiyacına göre şekillendirilmiş durumda. Öğrenciler çocuk işçi olarak çalıştırılıyorlar. Bu müfredat değişikliği ile işverenlere daha fazla sermaye aktarılabilir. Çocuklar hiç okula gönderilmeyebilir. Eğitimin temeline gerici ve piyasacı anyışıyı oturtmaya çalışıyorlar. İktidar, bu sistemle tarikatlara mürid, piyasaya köle yetiştiriyor” diye konuştu.