Bilim insanları, mantarların sinir sisteminden gelen sinyallere yanıt vererek hareket eden bir robot geliştirdi. Bu çalışma, *Science Robotics* dergisinde yayımlandı.
 

Yeni tür "biyohibrit" robot, denizyıldızına benzeyen bir tasarıma sahip. Beş bacağını kasıp ahşap zemin üzerinde ilerlerken, piller veya elektrik bağlantısı kullanmıyor; bunun yerine, mantarlardan gelen sinyallerle kontrol ediliyor.

National Geographic'in bildirdiğine göre, bu yenilikçi robot, Cornell Üniversitesi araştırmacıları tarafından doğadan esinlenerek ve doğayla bütünleşen robotlar oluşturmak amacıyla geliştirilmiş. Ayrıca, daha önce mantarlarla kontrol edilen bir tekerlekli robotla birlikte çalışıldı.

“Biyohibrit robotik” olarak adlandırılan bu yeni alan, bitki, hayvan ve mantar hücrelerini sentetik malzemelerle birleştirerek robotlar üretmeyi amaçlıyor. Örneğin, fare nöronlarından yapılan küçük biyohibrit robotlar yürüyebiliyor ve yüzebiliyor, denizanası hücreleri kullanılarak okyanus keşfi için yüzme robotları oluşturulmuş, sıçan kas hücrelerinden ise yürüyen ve dönebilen robotlar geliştirilmiş.

New Atlas'ın belirttiği gibi, birkaç on yıllık mühendislik, milyarlarca yıllık evrimle rekabet edemez; bu nedenle, doğanın çözümlerini sentetik sistemlere dahil etmek genellikle daha etkili bir yaklaşım olabilir.

Bilim insanları, mantarların elektrik sinyallerini kullanarak iki farklı versiyon biyohibrit robot geliştirdi. Bu robotlardan biri tekerlekli, diğeri ise yumuşak bacaklı örümcek şeklinde tasarlandı. Her iki robot da, mantarların miselyum kök sistemlerinden gelen sinyalleri algılayarak hareket ediyor.

Mantarlar, kök sistemleri olan miselyumları aracılığıyla elektrik sinyalleri gönderir. Araştırma ekibi, bu doğal sinyalleri kullanarak bir robotun elektronik aksamını çalıştırmak için bir elektrik arayüzü geliştirdi. Miselyumdan gelen elektrofizyolojik aktiviteyi kaydeden, işleyen ve dijital sinyale dönüştüren bu arayüz, robotun çevresel değişikliklere yanıt olarak hareket etmesini sağlıyor.

İki farklı biyohibrit robot inşa edildi:

1. Tekerlekli Ünite: Daha basit bir tasarıma sahip olup, hareket etmesi için miselyumdan gelen sinyalleri kullanır.
2. Yumuşak Bacaklı Örümcek: Miselyumdan gelen sinyallerle hareket eden, daha karmaşık bir yapıya sahip bir robot.

Her iki robot da üç deneyden geçirildi:

1. Doğal Sinyal Artışına Yanıt: Robotlar, miselyumdan gelen sinyallerdeki doğal artışlara göre hareket etti.
2. Ultraviyole Işıkla Manipülasyon: Mantarların üzerine ultraviyole ışık tutarak hareketlerini değiştirmeleri sağlandı.
3. Elle Kontrol: Robotların mantar sinyallerini geçersiz kılabilecek şekilde elle kontrol edilebileceği gösterildi.

Bilim insanları, mantarların elektrik sinyallerini kullanarak iki farklı versiyon biyohibrit robot geliştirdi. Bu robotlardan biri tekerlekli, diğeri ise yumuşak bacaklı örümcek şeklinde tasarlandı. Her iki robot da, mantarların miselyum kök sistemlerinden gelen sinyalleri algılayarak hareket ediyor.

Mantarlar, kök sistemleri olan miselyumları aracılığıyla elektrik sinyalleri gönderir. Araştırma ekibi, bu doğal sinyalleri kullanarak bir robotun elektronik aksamını çalıştırmak için bir elektrik arayüzü geliştirdi. Miselyumdan gelen elektrofizyolojik aktiviteyi kaydeden, işleyen ve dijital sinyale dönüştüren bu arayüz, robotun çevresel değişikliklere yanıt olarak hareket etmesini sağlıyor.

İki farklı biyohibrit robot inşa edildi:

1. Tekerlekli Ünite: Daha basit bir tasarıma sahip olup, hareket etmesi için miselyumdan gelen sinyalleri kullanır.
2. Yumuşak Bacaklı Örümcek: Miselyumdan gelen sinyallerle hareket eden, daha karmaşık bir yapıya sahip bir robot.

Her iki robot da üç deneyden geçirildi:

1. Doğal Sinyal Artışına Yanıt: Robotlar, miselyumdan gelen sinyallerdeki doğal artışlara göre hareket etti.
2. Ultraviyole Işıkla Manipülasyon: Mantarların üzerine ultraviyole ışık tutarak hareketlerini değiştirmeleri sağlandı.
3. Elle Kontrol: Robotların mantar sinyallerini geçersiz kılabilecek şekilde elle kontrol edilebileceği gösterildi.

"TOPRAK KİMYASINI ALGILAYABİLİR"

Testlerde yalnızca ışık kullanılmış olsa da, ekip gelecekteki biyohibrit robotların kimyasal imzalar gibi birden fazla uyarıcıyı algılayabileceğini belirtiyor. Bu yaklaşım, canlı sistemlerin ışık, ısı ve basınç gibi çeşitli girdilere doğal olarak yanıt verebildiğini, sentetik robotların ise her tür uyarıcı için ayrı sensörlere ihtiyaç duyduğunu göz önünde bulunduruyor.

Çalışmanın kıdemli yazarı Rob Shepherd, “Bu makale, robotların özerklik seviyelerini artırmak amacıyla mantar krallığını kullanacak ilk çalışmalardan biri” dedi.

Shepherd, “Gelecekteki robotlar toprak kimyasını algılayarak, örneğin ne zaman daha fazla gübre eklenmesi gerektiğini veya zararlı alg patlamalarını tespit ederek tarımsal etkileri azaltmak gibi görevlerde kullanılabilir” şeklinde ekledi.